“Şarap sen benim günüm güneşimsin Öyle bir dolsun ki seninle içim Bir bildik görünce beni sokakta Ne o şarap, nereye böyle desin.” Ömer Hayyam, özellikle 19. yüzyılda Oryantalistlerin yeniden keşfederek bütün dünyaya kazandırdığı bir karakter haline gelmiştir. Şiirlerindeki engin ironi ve eleştirel ton, kadim zamanlardan günümüze gelen birer hazine gibi. Özellikle ayyaşlığa ve dinsizliğe övgü dolu şiirlerini kolay okunan Rubai …
Tamamını Oku...Yazarak İyileşme Blog
Bırak Gün Kavuşsun – Ayşe Öztekin
Elinin birini Rodin’in Düşünen Adam’ı gibi çenesine, öbürünü oturduğu iskeleye dayamış, ayaklarını iskeleden denize doğru sarkıtmış öylece duruyordu. Aslında kafasından ve kalbinden geçenlere bakılırsa pek de öylesine oturuyormuş gibi değildi. Bildiği herşeyi unutmuş, tanımlayamaz, adını koyamaz, dolayısıyla da sanki yokmuş gibi hissediyordu. Ne söylese “hata”, ne başına gelirse “aptallık”, ne ters giderse “beceriksizlik”, canı dinlenmek isterse “tembellik”, birilerine yardım etmek …
Tamamını Oku...Kahkaha Diyaloğu – Ayşe Öztekin
İki arkadaş konuşuyorlar: Leyla: İnsan olmak zor zanaat. Öyle kolayca bir gecede İNSAN olunamıyor. Baksana kendindekini ne biliyor, ne bilse gösterebiliyor insan. Tezatlarda sürekli. Işık: Neden öyle söylüyorsun ki Leyla: Ya için ağlarken güldüğün, hatta kahkaha attığın hiç olmadı mı? Gitmek istediğin , deli gibi koşmak istediğin halde kaldığın; görmek istemediğin halde sevdiğini söylediğin falan? Işık: Olmuştur ne bileyim …
Tamamını Oku...Güleriz Ağlanacak Halimize – Hikmet Seda Kut
Diyaloglar, Konuşma sırası ile Kadın Erkek Kadın: En son ne zaman kahkaha attığımızı hatırlıyor musun? Erkek: Epey bir zaman önceydi sanırım… Kadın: Eskiden ne kadar neşeliydin, yüksek sesle gülerdin, fıkralar anlatırdın, espriler yapardın. Artık sus pus oldun. Sessizleştin. Bir köşede oturup durmadan cep telefonuna bakıyorsun. Lap-topunu açıp saatlerce odanda vakit geçiriyorsun. Sabah erkenden çıkıp gidiyorsun, akşam yorgun argın dönüyorsun. Yüzünü …
Tamamını Oku...İçten Kahkahalar – Ferhan Tekinmirza
Geçenlerde bir çocuğa sordum, ‘Nasıl bu kadar içten kahkahalar atıyorsun? Onları nerede saklıyorsun?’ diye. Bir kahkahayla cevap verdi, Elleriyle gövdesini tutarken ‘İşte burada’ diye fısıldadı kulağıma, Kıkır kıkır gülmeye başladı. Sonra diğer çocukları işaret etti, ‘Dikkatli bak’ dedi, yüzümü tutarak Karşıdaki çocuk kahkahalar attıkça rengarenk balonlar yükseliyordu tepesinden, Diğerinin başını bir gökkuşağı sarıyordu, her kahkahayla dalgalanan, Bir başkasının ağzından çiçekler …
Tamamını Oku...Çukurda – Tarık Günersel
Herkes aynı çukurdaama yalnızdır şimdi.Herkes birini çağırmaktaama kimse duymamaktadır. Haykıra ağlaya duvarlarını yumrukluyor insanlar. Oduvarlar ki hep tiksinilmekte ama tükürülememektedirbenliklerinden ve insanlar inkâr etmektedir bunu, işteonlar o duvarlar her yumrukta biraz daha uzaklaşmaktadır kahkahalarla! İnsanlar şimdi yalnızca bu kahkahaları duymakta.Ağır ağır açılmaktadır duvarları ‘kaderin’ dört bir yanda ve sonsuzadoğru, kollar inatla uzanmakta peşlerinde duvarların dört bir yandave sonsuza doğru. Daha …
Tamamını Oku...Kırmızı Ceket – Deniz Ay
Henüz yirmi bir yaşındaydı, Ege’nin incisinden çıkıp bu gri şehre geldiğinde tanışmıştı sonradan babaannesi yerine koyduğu pamuk saçlı Cevroş’la. Seksen yaşında bile parlayan, karşısındakine umut veren mavi gözlerini hatırladı onun gülümseyerek. Cevroş’un öğrettiği duaları okudu arka arkaya. Ne yaptıysa olmamış, içindeki bu heyecanı bir türlü geçirememişti. Aslında yarın bu kadar stres yapacağı bir durumda yoktu ortada, kendi de bunu çok iyi biliyor ancak duygularına hakim olamıyordu.
Tamamını Oku...Bir Kargaşanın Ardı… – Ayşin Surlu
Orkestranın alışıldık sesi, sizin sesinizle bütünleşir. Her notayı fark etmeden yaşarsınız. Kimi zaman hafifçe yağan bir yağmurun damlalarının dereye karışması gibi, kimi zaman derenin çağlaması, kimi zaman yağmurun şiddetlenmesi gibi… Yağmur damlaları dereye, dere denize, deniz okyanusa kavuştuğunda, ayaklarınız yere basar, sesler söner, yüreğinizde sevgi mutluluk coşar…
Tamamını Oku...Oyun ve Perde – Ayşe Öztekin
“Bildik gelen geçer imiş, bildik konan göçer imişAşk şarabın içer imiş bu mânâdan her kim duyar” Yunus Emre Tanrıtanımaz olarak bilinen varoluşçulardan olan Sartre, oturduğu yerde, bir kestane ağacının köklerini incelerken birden içinde duyduğu ve adına iç bulantısı dediği bir duyguyla kendine gelir. Yazdıkları çok karamsardır çoğunlukla, ama aslında her insanın içinde bulunan gelgitleri, anlamsızlık duygusunu, açmazlarını ve hiçliğini yakalar …
Tamamını Oku...Yılsonu Gösterisi – Ferhan Tekinmirza
Sahneye Giriş sırası ile Anne Çocuk Anne: Hoş geldin. Çocuk: Iıııı Anne: N’oldu? Çocuk: Yıl sonu gösterisinde şiir okuycakmışım. Anne: Aaa, ne güzel, çok sevindim. Çocuk: Hıııı. Anne: Mutlu olmadın mı? Öğretmen senin yapabileceğine inanmış ki, seni seçmiş. Çocuk: Hayır, öğretmene söyle, okumıycam şiir. Anne: Kaçıyosun yani? Çocuk: Hayır, kaçmıyorum, sadece okumak istemiyorum. Anne: Öyleyse yarın öğretmenine kendin söylersin. Çocuk: …
Tamamını Oku...