https://www.gulsehir.com/izmir escortdeneme bonusu veren sitelerromabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelergalabetistanbul rus escortYeni Deneme Bonusu Siteleri 2025grandpashabetdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabetgrandpashabetDeneme Bonusu Veren Sitelercasibom girişholiganbetGrandpashabetGrandpashabetportobetkralbetsekabetholiganbet girişjojobet girişcasibomsekabet girişcasibomcasibom resmi girişcasibom girişbetcupgrandpashabetdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerbahis siteleribahis siteleritürk ifşaHoliganbetHoliganbetbetciomatadorbettempobetbetebet1xbetdinamobetbetplay girişcasibombetgar yeni girişİmajbetgrandpashabetcasibom güncel girişgrandpashabetgrandpashabetGrandpashabetNakitbahisNakitbahisbetturkeybetturkeyzbahisbetcioOtobetgrandpashabetgrandpashabettempobet girişbetebet giriş1xbet girişdinamobet girişbahsegel giriş

Pasif agresif kavramının kökeni ve pasif agresif psikoterapi açısından ne demek

Pasif agresif kavramı, psikoloji ve psikoterapi alanında, bireyin öfke, kızgınlık veya hoşnutsuzluk gibi duygularını doğrudan ifade etmek yerine dolaylı, gizli veya dolambaçlı yollarla göstermesi durumunu tanımlar. Bu davranış biçimi, genellikle çatışmadan kaçınma isteğiyle ya da duyguları açıkça ifade etme konusunda rahatsızlık duyma ile ilişkilidir.

Kökeni

  • Tarihsel Arka Plan: “Pasif agresif” terimi ilk olarak II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunda kullanılmaya başlandı. 1945 yılında, ABD Ordusu’nun psikiyatrik değerlendirmelerinde, askerlerin otoriteye karşı dolaylı direnç gösteren davranışları (örneğin, görevleri isteksizce yapma, kasıtlı olarak yavaş hareket etme) “pasif-agresif kişilik” olarak tanımlandı. Bu terim, 1952 yılında DSM-I (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) tarafından resmi bir tanı kategorisi olarak kabul edildi, ancak daha sonra DSM-IV ve DSM-5’te bağımsız bir kişilik bozukluğu olarak yer almadı; bunun yerine bir davranış örüntüsü veya özellik olarak ele alındı.
  • Kültürel ve Dilbilimsel Köken: Terim, Latince “passivus” (edilgen, tepkisiz) ve “aggressivus” (saldırgan, atılgan) kelimelerinden türemiştir. Bu iki kavramın birleşimi, kişinin agresif duygularını pasif yollarla ifade ettiğini vurgular.

Psikoterapi Açısından Pasif Agresif Davranış

Psikoterapi bağlamında, pasif agresif davranış, bireyin duygularını bastırması, çatışmadan kaçınması veya dolaylı yollardan öfkesini ifade etmesi olarak görülür. Bu davranış, genellikle şu şekillerde ortaya çıkar:

  • Örnek Davranışlar:
    • Kasıtlı olarak yavaş veya verimsiz çalışma (prokrastinasyon).
    • Alaycı veya iğneleyici yorumlar yapma.
    • Sessiz muamele (silent treatment) uygulama.
    • Şikayet etme veya mızmızlanma, ancak sorunu çözmek için adım atmama.
    • Dolaylı yoldan direnç gösterme (örneğin, “Tamam, yaparım” deyip yapmamak).
  • Psikolojik Temelleri:
    • Bastırılmış Öfke: Pasif agresif davranış genellikle çocukluk döneminde öğrenilmiş olabilir. Örneğin, doğrudan öfke ifade etmenin cezalandırıldığı bir ortamda büyüyen bireyler, duygularını dolaylı yollarla ifade etmeyi öğrenebilir.
    • Korku ve Güvensizlik: Çatışmadan korkma, reddedilme kaygısı veya otorite figürlerine karşı güvensizlik, bu davranışları tetikleyebilir.
    • Kişilik Özellikleri: Pasif agresif davranış, bazı kişilik bozukluklarında (örneğin, sınırda kişilik bozukluğu veya narsisistik kişilik bozukluğu) bir özellik olarak görülebilir, ancak herkes bu davranışları zaman zaman sergileyebilir.
  • Psikoterapide Yaklaşım:
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Pasif agresif davranışların altında yatan otomatik düşünceleri ve inançları (örneğin, “Duygularımı ifade edersem reddedilirim”) tanımlamaya ve değiştirmeye odaklanır. Bireye, duygularını sağlıklı ve doğrudan ifade etme becerileri kazandırılır.
    • Psikodinamik Terapi: Çocukluk dönemi deneyimleri ve bilinçdışı çatışmalar üzerinde durarak, bu davranışların kökenini anlamaya çalışır.
    • İletişim Becerileri Eğitimi: Pasif agresif bireylerin, ihtiyaçlarını ve duygularını açıkça ifade etmeyi öğrenmeleri için iletişim becerileri geliştirilir.
    • Grup Terapisi: Grup ortamında, bireylerin sosyal etkileşimlerdeki davranışlarını gözlemlemek ve geri bildirim almak, pasif agresif eğilimleri azaltabilir.
  • Terapötik Hedefler:
    • Duyguları tanıma ve ifade etme becerisini geliştirmek.
    • Çatışmaları yapıcı bir şekilde ele alma yeteneğini artırmak.
    • Öz farkındalığı artırarak dolaylı davranışların farkına varmasını sağlamak.

Özet

Pasif agresif davranış, öfke veya hoşnutsuzluğu dolaylı yollardan ifade etme biçimidir ve kökeni, hem tarihsel olarak askeri psikiyatride hem de psikolojik olarak bireyin erken dönem deneyimlerinde yatmaktadır. Psikoterapide bu davranış, altta yatan duygusal ve bilişsel dinamikleri anlamaya çalışarak ele alınır ve bireyin daha sağlıklı iletişim kurması hedeflenir.

#psikoterapi

#muratkemaloğlu

Check Also

İlk Görüşte Aşk Pişmanlık mıdır?

Pişmanlık konusunda iyice bir düşünmek lazım. Aşk hiçbir zaman pişman olmamaktır diye bir söz vardır. …

Bizi Arayın
WhatsApp