https://www.gulsehir.com/izmir escortdeneme bonusu veren sitelerromabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelergalabetistanbul rus escortYeni Deneme Bonusu Siteleri 2025grandpashabetdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabetgrandpashabetDeneme Bonusu Veren Sitelercasibom girişholiganbetGrandpashabetGrandpashabetportobetkralbetsekabetholiganbet girişjojobet girişcasibomsekabet girişcasibomcasibom resmi girişcasibom girişbetcupgrandpashabetdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerbahis siteleribahis siteleritürk ifşaHoliganbetHoliganbetbetciomatadorbettempobetbetebet1xbetdinamobetbetplay girişcasibombetgar yeni girişİmajbetgrandpashabetcasibom güncel girişgrandpashabetgrandpashabetGrandpashabetNakitbahisNakitbahisbetturkeybetturkeyzbahisbetcioOtobetgrandpashabetgrandpashabettempobet girişbetebet giriş1xbet girişdinamobet girişbahsegel giriş

İlk Görüşte Aşk Pişmanlık mıdır?

Pişmanlık konusunda iyice bir düşünmek lazım. Aşk hiçbir zaman pişman olmamaktır diye bir söz vardır. Aşk hikayesi filminin meşhur sözüdür bu, Ali MacGraw’in oynadığı. Şimdi siz bir düşünün bakalım. Aşk olup da pişman oldunuz mu, olmadınız mı? Acele ağacının meyvesi yazımda ben acele ağacının meyvesi olarak pişmanlığı anlatıyorum. Bu çok önemli. Bazı insanlar alel acele aşık oluyorlar ve o aşkın sonu pişmanlık duygularıyla bitiyor. Bunu biz çok gördük. Siz de bir düşünün bakalım alel acele aşık olup da ondan sonra rezil rüsva oldunuz mu? Hiç salya sümük oldunuz mu? Bir düşünün. O zaman acele işe şeytan karışıyor. Yani acele ağacının meyvesi pişmanlık oluyor. Acele etmeyelim diyoruz. Ama bazı durumlarda da acele etmemiz gerekiyor. Mesela diyelim ki bir düşman ortama girdik. Size karşı yoğun düşmanlık beslenen, haset, nefret kim beslenen sizin yok etmek isteyen insanların olduğu bir ortamdasınız. Bu ortamda da alelacele bu ortamı terk etmemek belki bize çok büyük bir zarar verecek. Ve o zaman acele etmediğimiz için pişman olacağız. Birçok insan kendisinden nefret eden, kendisine düşman olan ortamlardan alel acele ayrılamadıkları için, o ortamları terk edemedikleri için çok büyük pişmanlıklar duyabiliyor. Bazıları da çok acele ederek bir şeyler yaptıkları için pişmanlıklar duyabiliyor. Ama pişmanlık sonuçta bir acı meselesi. Yani siz bir acı çekiyorsunuz ve bu çektiğiniz acı o kadar ağır ki ananızdan bile doğduğunuza pişman olabiliyorsunuz. Şimdi ben çevremde görüyorum pişman olan insanlardan çok başkalarının anasından doğduğuna pişman etmek isteyen insanlar var. Çünkü böyle bir kültür var, böyle bir aile terbiyesi var. Yani bir vicdan azabı, pişmanlık duygusu değil de başkalarına boyun eğdirerek, onları pişman etme boyutlarına getirerek sözünü dinletme ve güç ve iktidar sahibi olma konusunda bir eğitimle besleniyorlar. Ve bu da tabi ki gereksiz çatışmalara, cinayetlere, intiharlara, iflaslara, yalnız kalmalara, birlikte bir iş yapamamalara götürüyor insanları. Bunun için de erdemler üzerinde çok çalışmak gerekiyor. Keşkelerinizi düşünün, keşke şunu yapsaydım, keşke bunu yapsaydım, keşke şunu söylemeseydim dediğiniz neler var. Bunları bir hayatınızı gözden geçirip iyice düşünün, uzun bir orman yürüyüşüne çıkın ve her adımınızda bir keşkenizle yüzleşin. Ve bu keşkeler üzerine derin derin düşündükten sonra da bütün düşüncelerinizi bırakıp etrafınıza hiçbir yargıda bulunmadan takdir ve hayranlık duygusuyla bakın ve bütün pişmanlıklarınızdan arının. Biz pişman olma konusunu sütten ağzımız yanar, yoğurdu üfleyerek yeriz diye bitirebiliriz. Peki hocam o zaman benim anladığım kadarıyla siz ilk görüşte aşkı önermiyorsunuz acele olmasın diye. Şimdi ilk görüşte aşk tabii ki güzel bir duygu. Yani insanı uçuran pembe bulutlar içerisine gezmesine yol açan yani dörfin patlamaları yaratan güzel bir duygu. Zaten Eros’un okunu ne zaman atacağı belli olmaz. İnsan kendisini böyle bir duygunun içinde bulur. Karar vererek aşık olunmaz. İnsan kendisine aşık olmuş bir vaziyette bulur. Böyle bir duyguyu hiçbir zaman yaşamamış olanlar da vardır. Yani sadece ilgi gördüğü, ilgisini çeken insanın hayatında olmuştur. Ama ilk görüşte aşık olmayabilir bir insan. Fakat olan insanlar alel acele bu pembe bulutların üzerinde irasyonel, mantık dışı birçok şeyler yapabilirler. Ve ondan sonra da derin bir pişmanlık duygusuna düşebilirler. Ben biliyorum mesela bir adamcağız vardı. Üçüncü karısı, ilk iki karısı vefat etmiş. Ondan sonra bir hanım görmüş, ona aşık olmuş ilk görüşte. Ve onunla evlenmeye karar vermiş. Ve evlenmesi için de kadına deniz manzaralı, çok güzel evinin tapusunu vermiş. Ama ömür boyu mutlu olacağını zannediyor. Fakat kadın adamdan nefret ediyor. Ve adamı sevmiyor o evlilik içerisinde. Ve adam sokakta kalıyor. Yani evini de geri alamıyor. Hem o kadının nefretine, reddine maruz kalıyor. Hem de evinden oluyor. Yani burada alel acele, aşık olduğu kadınla evlenmek, onunla bir arada ömür boyu mutlu olacağını zannederek… …büyük bir fedakarlıkta bulunuyor. Ne deniyordu? Kar. Ne kardı? Riyakar. Riyakar değil de fedakar. Dün yazarak iyileşmede bir hanım söyledi, ben çok fedakardım, feda ettikçe kar ettim. Ama bu adam feda etmiş, zarar etmiş. Fedakar değil, feda zarar yaşamış. Onun için acele, acele. Mesela aşk duygusu güzel bir duygu. Fakat insanı son derece mantıksız şeylere sürükleyebilir. Yani varını yoğunu aşık olduğun insana kaptırabilirsin. Çünkü aşık olduğun insan sana aşık değilse sana bedel ödetecektir. Ve arsızsa daha da büyük bedeller ödetecektir, doymayacaktır bu türlü. Ama sırılsıklam aşık olan bir insan bunu görmez. Karşısındakinin kendisini sevmediğini, sadece bir bedel karşılığı kendisininle beraber olacağını… …ve bu bedele de bir türlü doyamayacağını, hep daha fazlasını isteyeceğini göremez, kabul edemez. Ve sonunda da pişmanlığını yaşar. Şimdi kitabımdaki bu 184. sayfada, Acele Ağacı’nın meyvesinde diyorum ki… …dilim, seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim. Atasözünden bahsediyorum. Gerçekten de bunu bir düşünün bakalım derin derin. Hayatınızdaki yerini bulmaya çalışın bu sözün. Yani ne zaman, hangi durumda söylediğiniz sözler başınıza hangi belaları açtı? Bunun üzerine düşünün, suçluluk duyguları ve vicdan azabı var mı bu konularla ilgili? Ve bunlardan nasıl kurtulabilirsiniz? Bunun üzerine derin derin düşünelim ve güzel hikayeler yazalım. Çünkü sanat her zaman bir sublimasyondur ve bizi ileri götürür. Ve bilinç dışı komplekslerimizden kurtulmamıza yardımcı olur.

Check Also

Depresyon Tedavisinde Psikoterapi

Psikoterapi ve Depresyon: Kapsamlı Bir İnceleme 1. Giriş Depresyon, günümüz dünyasında milyonlarca insanı etkileyen, yaygın …

Bizi Arayın
WhatsApp